Almanya’da hem imamlık hem de gönüllü olarak ağaç aşılama yapıyor

Almanya’da DİTİB bünyesinde görev yapan din görevlisi Adem Mucuk, boş zamanlarında yaptığı ağaç aşılama, yerli organik tohumları dağıtıp çoğaltarak da hem Allah’ın emaneti olan doğaya katkı sunma hem de insanlara faydalı olma faaliyetleri ile ilgili yaşadıklarını Almanya’dan Haberler okuyucuları için kaleme aldı.

Sevgili dostlar! Severek yaptığım imamlık görevimin dışında Peygamber Efendimiz (SAV)’in “İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olandır.” düsturunca görev yaptığım yerlerde en sevdiğim hobilerimden biri olan ağaç aşılama, yerli organik tohumları dağıtıp çoğaltarak da hem Allah’ın emaneti olan doğaya katkı sunmaya hem de insanlara faydalı olmaya çalışıyorum. Her Peygamberin peygamberlik görevi dışında mutlaka insanlara uzanan bir mesleği vardı: Hz. Adem çiftçi, Hz. İdris terzi, Hz. Zekeriya bahçıvan, Hz. Nuh marangoz…..Hz. Muhammed (SAV) tüccar ve çoban… Biz de imamlık görevimiz dışında insanlara ulaşabildiğimiz aşı ve budama ile birçok insanla dostluklar kurduk.

2019’dan beri görev yaptığım Almanya’da yüzlerce aşı yaptım. Burada aynı zamanda bir kültürel görev de icra etmiş oluyoruz. Anadolu’daki bağ budama ve bahçecilik işlerini cemaatimize göstererek o kültürü de devam ettiriyoruz. Bir başka güzelliği birebir camide muhatap olamadığımız veya camiyle çok bağı olmayan vatandaşlarımızla da bu vesileyle bir dostluk bağı kurmuş oluyorum. İmamlığın caminin dışında daha faydalı olduğunu bildiğim için birçok kardeşimle camide değil, dışarıda güzel anılar oluşturup onu camiye cemaatim olmasına sebep olarak taşımış oldum.

Bu aşı merakım çocukluğumdan beri gelen bir aşk… Fidan dikmeyi ve doğadaki binlerce çeşit bitkiyi tanımayı keçi güttüğüm ve içinde büyüdüğüm köy hayatında edindim. Hayata hep hikmet ve ibret nazarıyla bakmayı seviyorum. Doğanın da Allah’ın en büyük ayeti/kitabı olduğunu, ondan öğreneceğimiz çok şeyin olduğunu düşünüyorum. Bu bize emanet edilen evrene ne katkı sunarsak bize daha güzel sonuçlarla dönecektir. Biz bu dünyayı imar/mamur etmekle yükümlüyüz ve ona yapacağımız her iyilik aslında kendimize ve sonraki nesillere yapacağımız iyiliktir.

Hz. Muhammed (SAV) önderimiz Medine’de hurma aşılayan sahabeyi görünce onlara “Allah’ın yarattığını bozmayın öyle kalsın” diyerek onu yasaklar. Bir yıl sonra daha önce aşılanmış olan hurmadan ikram edilince çok hoşuna gider ve bu hurmaların nereden geldiğini sorar. Arkadaşları da bunların daha önce aşılanan ağaçlardan olduğunu söyleyince Peygamber Efendimiz (SAV), “Siz dünyalık işleri benden daha iyi biliyorsunuz, bundan sonra aşılamaya devam edin.” der. Yine “Kıyametin koptuğu an da bile elinizde bir fidan varsa dikin.” diyerek bu dünyayı imar etmemizi istemektedir.

Bu sebeple elimden geldiğince camideki görevlerimizin dışında görev yaptığım yerlerde ceviz, elma, erik, kiraz, üzüm, dut, muşmula, armut, fındık gibi her türlü meyvelerden verimsiz olanlarını ıslah etmiş oluyoruz. Bu konuda cemaatimizden maddi bir karşılık da beklemiyorum ve talep de etmedik. Kurulan dostluklar ve aşıların tuttuktan ve meyvesini yedikten sonraki mutluluğu her şeye değiyor. Tabii ki emeğin karşılığını vermek isteyenler olunca onları hatırlatacak bir hatıra olarak bıçak, testere veya bağ makası hediyesini de kabul ediyorum.

Bu sebeple bahçelerinde bizlere bu güzellikleri yaşatan dostlarımıza çok teşekkür ederim. Bu aşk bambaşka bir şey yaşayanlar bilir ancak…

Not: Fotoğrafların hepsi Almanya’dan…Daha çok fotoğraf var ama sadece bunları paylaşabildim.

Adem Mucuk

Din görevlisi