Almanya’da mükemmel bir şifa deposu olan karahindiba zamanı

DİTİB Bad Zwischenahn Yunus Emre Cami din görevlisi Adem Mucuk, bugünkü yazısında mükemmel bir şifa deposu olan karahindibayı ve faydalarını kaleme aldı.

Değerli Dostlar,

Yeryüzünü bize mükemmel güzelliklerle yaratan ve emanet eden Rabbimiz bizlere aynı zamanda yeryüzünü açık eczane haline getirmiştir. Her yaratılanda insan ve canlılar için nice şifalar vardır. Ben de bildiğim otlardan şifa aramaya devam ediyorum. Bunlardan birisi bizim karahindiba dediğimiz Almanlar’ın Löwenzahn dedikleri her şeyiyle mükemmel bir şifa deposu olan bitki. Kökü, yaprağı, çiçeği hatta çiçeğini ayakta tutan incecik borusu bile şifa deposudur. Bahar gelince her yerden topraktan fışkırırcasına yeryüzüne şifa dağıtmak için ve görevini yapmak için güzellik katıyorlar…Bu bitkinin yapraklarından salatası, kökü ve çiçeklerinden çayı yapılıp şifa bulunduğu gibi vegan balı da yapılıyor ve C vitamini bakımından muhteşem bir şifa…

Daha bunun gibi milyonlarca nimetin sahibine hamdolsun. Dünyamızı yapay zehirlerle yaşanmaz hale getirenlere, türlü hastalıkları bu yapay ürünlerle çıkarıp sonra da milleti yine bir şifasına onlarca yan etkili ve ömür boyu tedavi etmeyi bırakın bağımlı hale getiren ilaçlarla dünyayı hastaneye çeviren küresel şebekelere karşı yüzümüzü ve özümüzü doğal eczaneye çevirmek zorundayız. Dostlar tıbba ve tedaviye asla karşı değilim ama 13 yıl önce bir ilaç kurbanı, saçlarını ve hafızasını kaybetmiş birisi olarak (Hafızamı yine zerdeçal ile çoğunlukla geri kazandım) artık vücudum ilaca tepki vermiyor. O yüzden doğaya ve her türlü şifanın saklı olduğu ilahî eczane olan bitkilere yöneldim. Hamdolsun şu anda sağlığımı ve ailemin sağlığını doğal kullandığımız şifalara borçluyuz…Hayvanların yemediğini yememek lazım! Kurt doğal olmayan meyveye bile girmiyor. Karınca doğal olmayanı yuvasına götürmüyor. Gerçi GDO’lu yiyeceklerle ve hayvanlarla artık dünyamız kuşatılmış halde ama biz fıtratı temiz olanları bulup onlara yönelmeliyiz. Rabbimiz Rum suresinin 41.ayette, “İnsanların kendi elleriyle yapıp ettikleri yüzünden karada ve denizde düzen bozuldu; böylece Allah -dönüş yapsınlar diye- işlediklerinin bir kısmını onlara tattırıyor.” buyurarak doğayı ve doğal olanı bozmamamız gerektiğini, aksi takdirde kendi sonumuzu kendimizin getireceği uyarısında bulunuyor. Gün geçtikçe geçmiş yıllardaki yediğimiz tatları özler ve arar olduk. Gelecek nesillere yapacağımız en büyük ve güzel iyilik organik ata ürünlerini onlara miras bırakmaktır. Son 20 yılda dünyada yediklerimizden dolayı %30’dan fazla hormonel değişim yani erkeklerin erkeklik hormonunun kadınlık hormonuna dönüştüğünü, doğurganlık oranının azaldığını ve erkeklerde sperm sayısının sıfırlara indiğini araştırırsanız görürsünüz. Gelin tekrar Allah’ın da dediği gibi gittiğimiz yanlış yoldan fıtrat yoluna (Allah’ın yarattığı en temiz ve doğal yola) dönüş yapalım dostlar…

Size de bu ilahi ve doğal ikramdan sadece bir tanesi olan bu güzelliği sunmak ve teşvik etmek istedim…Şifalar bulmanız dileğiyle…

Bu arada yaptığım balın harika bir aroması ve kokusu var.

Tavsiye ederim.

Selâmetle…

Adem Mucuk