Kuzeyin Oğlu Volkan Konak’ın KKTC’de verdiği konser esnasında fenalaşıp hayatını kaybetmesi, sosyal medyayı bir kez daha ikiye böldü. Ramazan Bayramının birinci gününde konser esnasında kalp krizi geçiren ve tüm müdahalelere..
Kuzeyin Oğlu Volkan Konak’ın KKTC’de verdiği konser esnasında fenalaşıp hayatını kaybetmesi, sosyal medyayı bir kez daha ikiye böldü.
Ramazan Bayramının birinci gününde konser esnasında kalp krizi geçiren ve tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybeden Kuzeyin Oğlu lakaplı Volkan Konak’ın vefatının ardından sosyal medya ikiye bölündü. Kimileri ünlü sanatçı için hayır dua ederken kimileri de Mizan terazisini kurup kesin hüküm verdi. Pekâlâ, dini, dili, ırkı, görüşü ne olursa olsun, bir ölünün arkasından nasıl konuşulur? https://sorularlaislamiyet.com/ sitesinden aldığımız bilgiyi sizlerle direkt olarak paylaşıyoruz:
Ölülerin ardından kötü konuşmak caiz değildir. Hz. Aişe validemizden rivayet edilen bir hadisi şerifte Peygamberimiz (asm):
“Bir arkadaşınız öldüğü zaman onu bırakın, onu gıybet edip ayıplamayın.” buyurmuştur. (Ebu Davud, Sünen, Edeb, 49, IV /275)
Abdullah b. Ömer’den rivayet edilen bir hadiste de “Ölülerinizin iyiliklerini, güzelliklerini anın ve kötülüklerini sarfı nazar edin.” buyurmuştur. (Tirmizi, Sünen, Cenaiz, 33, II/215; Ebu Davud, Sünen, Edeb, 49, IV /275.)
Buna göre ölüde görülen iyi ameller söylenebilirse de kötü halleri söylemek caiz değildir. Hz. Peygamber (asm)’in kötülüklerinin zikredilmesini yasakladığı ölüler, kâfir, münafık, günahları açıktan işleyen ve bi’dat ehli olmayan ölülerdir. Bu özellikleri taşıyan ölülerin kötülüklerini zikretmekte bir sakınca yoktur. Çünkü bu ölülerin kötülükleri arkalarından anılınca Müslümanlar bundan ibret alır ve kendilerini onların kötü akıbetinden korumak imkânı bulurlar.
Nitekim “Ölülerinize sövmeyiniz.” (Buhari, Cenâiz 96.) mealindeki hadis-i şerifte geçen “ölüler” kelimenin başında bulunan ve ahd için olan “el” takısı, kötülüklerinin sayılması yasaklanan ölülerin, her ölü olmayıp, belli ölüler olduğunu ortaya koyduğu gibi Tirmizî hadisinde geçen “ölüleriniz”, terkibindeki “mevta-ölüler” kelimesinin “kum = siz” kelimesine izafe edilişi de bu ölülerin Müslümanların ölüleri olduğunu ortaya koyar.
Cumhur ulemaya göre, bir fasıkın ölmeden önce tövbe etmiş olması ihtimali mevcut olduğundan, fasık bile olsa hiçbir Müslümanın ölümünden sonra kötülüklerini zikretmek caiz değildir.
Hz. Ali (ra), babası ölünce Peygambere (sav) “Yaşlı ve sapık amcan öldü.” dedi. Bunun üzerine Peygamber (sav) kendisine:
“Git babanı toprağa ver, bana dönünceye kadar da bir şey konuşma.” buyurdu. Hz. Ali diyor ki:
“Ben de gidip onu toprağa verdim ve Peygambere döndüm. Bunun üzerine Peygamber (sav) bana yıkanmamı emretti, ben de yıkandım. Sonra Resulüllah bana dua etti.” (Ahmed, Ebu Davud, Nesai ve Beyhaki rivayet etmişlerdir.)
Müslüman bir kimsenin Müslüman olmayan bir kimsenin cenaze merasimine katılması caizdir. Hz. Ali’nin babası olan Ebu Talip her ne kadar Peygamber’e (sav) yardım etti ise de Müslüman olmamıştı. Öldüğünde Hz. Peygamber (sav) Hz. Ali’ye onun defn ve tekfin işlerini tedvir etmek için emir buyurdu.
Link 1: https://sorularlaislamiyet.com/bir-musluman-gayrimuslim-bir-kimsenin-cenazesine-katilabilir-mi-gayr-i-muslimlere-cenaze-ile-ilgili
Link 2: https://sorularlaislamiyet.com/olulerin-ardindan-kotu-konusmak-caiz-mi-kendisine-musluman-diyen-biri-oldukten-sonra-nasil