Hafta içi öğretmen, hafta sonu hakem!

Herne Erich-Fried-Gesamtschule’de öğretmenlik yapan Ahmet Eker, aynı zamanda 15 yıldır da hakemlik yapıyor. Eker, öğretmenlik ve hakemlik hayatı ile ilgili Almanya’dan Haberler’e konuştu. Sizi kısaca tanıyabilir miyiz? İsmim Ahmet Eker…

Hafta içi öğretmen, hafta sonu hakem!
Yayınlanma: Güncelleme: 104 views

Herne Erich-Fried-Gesamtschule’de öğretmenlik yapan Ahmet Eker, aynı zamanda 15 yıldır da hakemlik yapıyor. Eker, öğretmenlik ve hakemlik hayatı ile ilgili Almanya’dan Haberler’e konuştu.

  • Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?

İsmim Ahmet Eker. Almanya doğumluyum. Duisburg-Essen Üniversitesi`nde Matematik, Türkçe ve DaZ/DaF bölümlerinden mezun oldum ve yaklaşık 6 yıldır öğretmen olarak mesleğimi sürdürüyorum.

  • Hakemlik sevdası ne zaman ve nasıl başladı?

17-18 yaşlarına kadar ben de yoğun olarak futbol oynadım. Doğrusu hakemlerimizle ilgili ara ara sorunlar yaşıyorduk, ara sıra maçımızı çok yaşlı hakemlerin yönettiği de oluyordu. Aynı zamanda bir futbol maçını yönetme düşüncesi ilgimi çekiyordu. Almanya`da Türkiye kökenli bir hakem olarak sahalarda olmanın beni mutlu edebileceğine inanıyordum. Aradan yıllar geçti ve aralıksız olarak 15 senedir aktif hakemliğe devam ediyorum ve hakemlikten çok da mutluyum.

  • Hakemlik ve öğretmenlik bir arada nasıl gidiyor?

Öğretmenlik mesleğimle yoğun olarak hafta içi meşgul oluyorum ve öğretmenliğin getirdiği sorumlulukları belli başlı noktalarda daha esnek bir şekilde çözebilmek, hakemliği devam ettirebilmemi destekliyor. Genellikle maçlar pazar günü, seminerler de ayda bir salı akşamları oluyor. Özel durumlar, izin, randevu, hastalık vs. olduğu zamanlarda da „dfb.net“ sitesi üzerinden izin alabiliyoruz. Böylelikle ikisini de rahatlıkla bir arada götürmek mümkün oluyor.

  • İki mesleğin birbirine faydası / zararı var mı?

Karşılıklı olarak çok sayıda faydalarının olduğuna inanıyorum. Örnek olarak: İnsanlarla iletişim kurmak, sınıf veya grup yönetimi, özgüven geliştirme, genel motivasyonun yüksek olması, genel anlamda sporun öğretmenlik mesleğini rahatlatması, empati kurabilme, hızlı, etkin ve yerinde karar verme, kendini (kendi düşüncesini) ifade edebilme, hakemlikle ilgili okul (lar)da AG (Kulüp) niteliğinde derslerin sunulması ve öğrencilere, sporsal etkinliklerde aktif görevlerin verilmesi vs.

  • Türkiye’deki hakemlerle ilgili eleştirileri nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bu konuyla ilgili bir iki tane net düşüncem var, müsaadenizle onları paylaşmak isterim:

Almanya`da bizim alt amatör liglerden üst amatör liglerine gelebilmemiz için çok sayıda sınavdan geçip türlü türlü etapları aşmamız gerekiyordu. Maçlara sıkça gözlemci geliyor ve yıl içerisinde özel dersler, seminerler oluyordu, örneğin hafta sonu ve tatil seminerleri, özel idmanlar vs.

Türkiye`de ise üst amatör liglerden hızlıca Süperlig`e atanan hakemlerimiz var. Bu ise, meseleyi yakından takip eden insanlarda mutlaka soru işareti oluşturuyordur. Çok yetenekli denilen genç hakemlerin bu şekilde profesyonel liglerde ezildiğini görebiliyoruz. Malum, Türkiye`de yorumcuların dışında bir de eski hakemlerin eleştirel yaklaşımlarıyla sunduğu programlar var. Daha dün saha içerisinde hatalar nedeniyle eleştiri alan hakemler, bugün genç hakemlere destek vermeyerek ve konuştukları şeyler üzerinden prim yaparak bir de gelir elde ediyorlar. Her ne olursa olsun: İnsan, nereden geldiğini unutmamalı, bence!

Öte yandan, lig gözetmeksizin, şu soruyu da değerlendirmeye almak gerekir:

Eğer hakemlik o kadar kolaysa neden insanlar yorum yapmayı ve eleştirmeyi tercih ediyorlar?

Gençliğinde futbol oynamış ve yıllardır maç izliyor olması ve bir insanda futbol anlayışının olması hakemlik mesleğine yeterli gelmez; hele hakemlere ve ailelerine küfredilmesini, hatta onun da ötesinde tehdit edilmelerini hiçbir şekilde kabul edemeyiz!

Hakemlerin bir maç esnasında belki de 200`e yakın karar vermesi gerekiyor. Konsantrasyon düzeyi her daim yüksek ve asistanlarla da sürekli iletişim halinde olmalısınız. Bir kulağınızda asistan hakemler, diğer kulakta ise oyuncular, antrenörler vs. oluyor; bir gözle sağı solu, diğer gözle de önü arkayı takip etmeniz gerekiyor. Gerçekten hiç de kolay değil!

Bu noktada arzum şu: Hakemlerimize sahip çıkalım, destekleyelim ve biraz daha anlayışlı olmaya gayret edelim. Örnek olarak hakemlerle diyaloğumuzu arttırabilir, onlarla maç esnasında çektikleri zorluklar hakkında konuşabiliriz. Çevremde öyle birisi yok diyenler ise Youtube üzerinden ilgili videolara ulaşabilir, hakemlerin bakış açısına biraz daha yakınlık elde edebilir.

Bu durumda genel olarak sistem ayrı dert, fanatiklik ayrı dert…

  • Son olarak neler söylemek istersiniz?

Bir Türk olarak Almanya`da hem öğretmen olmaktan hem de hakem olmaktan mutluluk duyuyorum; her ikisini de emekliliğe kadar sürdürmeyi hedefliyorum, nasip olursa.

Gençlerimizi hakemlik noktasında motive edebiliriz. Örneğin, Erich-Fried-Gesamtschule Herne`de hakemlikle ilgili AG (Kulüp) niteliğinde derslerimiz mevcut. Elimizden gelen desteği sunmaya hazırız.

İLK YORUMU SİZ YAZIN

Hoş Geldiniz

Üye değilmisiniz? Kayıt Ol!

Hemen Hesabını Oluştur

Zaten bir hesabın mı var? Giriş Yap!

Şifrenizi mi Unuttunuz

Kullanıcı adınızı yada e-posta adresinizi aşağıya girdikten sonra mail adresinize yeni şifreniz gönderilecektir.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.