“Yabancı Düşmanlığını Birlikte Aşabiliriz”

Dortmund’da faaliyetlerini yürüten Kuzey Ren Vestfalya Türk Veli Dernekleri Federasyonu (FÖTEV NRW), “Almanya Türk Toplumunun Dünü, Bugünü ve Yarını” başlıklı programda birlik ve beraberlik mesajı verdi.

FÖTEV NRW tarafından düzenlenen ve Türkischer Bund in Nordrhein-Westfalen e.V. (TB NRW) tarafından desteklenen “Almanya Türk Toplumunun Dünü, Bugünü ve Yarını” başlıklı programa TB NRW Başkanı Serhat Ulusoy, Yönetim Kurulu Üyesi Sabriye Supçun, Bielefeld Üniversitesi Öğretim Görevlileri Prof. Dr. Yüksel Ekinci ve Feyzullah Gökdemir, FÖTEV NRW Kurucu ve Onursal Başkanı Kadir Dağlar ile çok sayıda eğitimci ve vatandaşlar katıldı.

Torunlarımıza Türkçeyi en iyi şekilde bırakmak istiyoruz

Programın açılış konuşmasını yapan FÖTEV NRW Eş Başkanı Dr. Aysun Aydemir, katılımlarından dolayı konuşmacılara ve davetlilere teşekkür ederek başladığı konuşmasında, “FÖTEV NRW olarak 20 yıldan fazla bir süredir Almanya’daki Türk toplumuna yararlı çalışmalar yapmaya çalışıyoruz. Bugün de alanında uzman konuşmacılar ile Almanya’daki Türk toplumunun dününü, bugününü ve yarınını konuşacağız. Amacımız, torunlarımıza Türkçeyi ve Türk kültürünü en iyi şekilde bırakmaktır.” şeklinde konuştu. FÖTEV NRW Eş Başkanı Dr. Ali Sak, desteklerinden dolayı başta TB NRW Başkanı Serhat Ulusoy ve FÖTEV NRW Kurucu ve Onursal Başkanı Kadir Dağlar olmak üzere tüm üyelerine ve eğitim gönüllülerine teşekkür ederek programın başarılı geçeceğini umduğunu söyledi.

Irkçılık konusunu ciddiye almalıyız

Selamlama konuşmalarının ardından 16. Dönem Almanya Parlamentosu Milletvekili ve Hamburg Üniversitesi Eski Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Hakkı Keskin sunumuna başladı. Almanya’ya öğrenci olarak geliş sürecini ve yaşadığı zorlukları anlatarak başladığı sunumunda şunları söyledi: “Almanya’da Türklere ve yabancılara yönelik ırkçılık faaliyetleri 21 Aralık 1985 yılında Hamburg ‘ta öldürülen Ramazan Avcı cinayetiyle başladı. Bizler o dönem, yaklaşık 20.000 kişinin katıldığı bir tepki yürüyüşü yaptık. Sonrasında farklı eyalet ve şehirlerde meydana gelen benzer olaylara, maalesef, Almanlar ‘Türklerin kendi içlerindeki hesaplaşma’ gözüyle baktılar ve bu tarz cinayetler günümüze kadar devam etti. Gerek öğretim görevlisi gerekse Federal Almanya milletvekili ve STK yetkilisi olarak başta ırkçılık olmak üzere Türkçenin hak ettiği yeri alması, Türk toplumunun haklarının verilmesi konularında elimden gereken gayreti gösterdim ve hala da göstermeye devam ediyorum. Yabancı düşmanlığının ve ırkçılığın azalması yerine arttığını üzüntüyle görmekteyiz, bu konuyu ciddiye almalıyız ve üstesinden gelmek için hep birlikte çalışmalıyız.”

Göçmenlere destek veren partilere oy verin

Almanya Türk Toplumunun (TGD) uzun yıllar başkanlığını yapan Kenan Kolat, TGD olarak yaptıkları çalışmaları anlatarak başladığı sunumunda, “Türk toplumunun eşit haklarını kazanması için sürekli çalışmalar yaptık. Türkler kadar benzer sorunlar yaşayan diğer topluluklar ile de iş birliğine gittik. ‘Uyum’ yerine ‘Katılım’ kavramının kullanılmasına öncülük ettik. 500’ün üzerinde kadrolu çalışanı ile TGD, Türk toplumunun sesi olmaya devam edecektir. 23 Şubat 2025 tarihinde Almanya’da seçimler olacak. Öncelikle oy kullanma hakkı olan tüm bireyleri sandığa gitmeye davet ediyorum. Bununla birlikte göçmenlere ve çifte vatandaşlığa destek veren partilere oy verilmesini tavsiye ediyoruz.

Toplumun her kesimine hitap edebilmeliyiz

Katıldığım benzer organizasyonlarda gençlerimizin aramızda olmadığına üzülerek şahit oluyorum. Ayrıca, toplumun her kesimine hitap etmeye özen göstermeliyiz. Örgüt ve dernek yöneticileri ellerinden geldiğince gayretle çalışıyor ama bu noktada bireylere de önemli görevler düşüyor. 2026 yılında Dortmund bölgesinde ‘Serbest Kürsü’ projesini hayata sokmayı planlıyoruz. Buraya Türk toplumunun her kesiminden ve her yaş grubundan katılım hedefliyoruz. Görüşler serbestçe ifade edildikten sonra somut adımlar atmayı amaçlıyoruz.” dedi.

Halk Eğitim Merkezleri açılmalı

Ardından sunumuna başlayan Eğitimci-Yazar Bahattin Gemici, Türkçe ve çifte vatandaşlık adına yaptıkları çalışmaları anlatarak şunları söyledi: “Türk toplumu olarak yeterince örgütlenemiyoruz ve dağınık bir görünüm ifadesi veriyoruz. Ortak sorunlarda birleşmeliyiz ve uzlaşmalıyız. Bu arada, Almanya’daki Türk toplumunun gelişimi ve daha iyi yerlere gelmesi adına Türkiye tarafından koordine edilecek Halk Eğitim Merkezleri açılmasını teklif ediyorum. Çifte vatandaşlık konusunda amacımıza ulaştık, çok sayıda vatandaşımız Alman vatandaşlığına geçmeye başladı. Bu arada Alman vatandaşı olanların da tekrar Türk vatandaşlığına geçmelerini tavsiye ediyorum.”

Desteklerimiz devam edecek

Programı maddi olarak destekleyen TB NRW adına Başkan Serhat Ulusoy, böyle bir programı desteklemekten dolayı duyduğu memnuniyeti anlatarak başladığı konuşmasında, “TB NRW olarak gücümüz yettiğince benzer programları desteklemeye devam edeceğiz. Bu tarz programları daha geniş alanlara yaymak ve buralarda somut kararlar alındığını görmek duygu ve düşüncelerimle emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.” şeklinde konuştu.

Sunumların ardından yapılan soru-cevap bölümünde Almanya’daki Türk toplumunun geleceği adına birlik beraberlik mesajı verildi ve Türkçenin daha geniş kitlelere ulaşması adına teklifler alındı.

Program, günün anısına çekilen fotoğraflar ve akşam yemeği ile son buldu.