21 ŞUBAT ANADİLİ GÜNÜ

“Konuşuyorum Öyleyse Varım”

Kültürel ve dilsel çeşitliliğin gelecekteki toplumlar açsından önemini vurgulayan “UNESCO” bu ilkeler temelinde kendini kültürel çeşitliliği korumaya, diğer dilleri tanıma ve saygıya adamıştır.

Eğer bir toplumun dili kaybolursa; sanatı, müziği, edebiyatı, kültürü ve sözlü gelenekleri de kaybolur. Bu, biz insanların da kimliğini kaybetmesi anlamına gelir.

Bizler, ebeveynler, bilim ve iş dünyası dillerin çeşitliliğinden daha çok yararlanılması ve geliştirilmesi konusunda hemfikiriz. Herkesin anadiline ihtiyacı olduğu gibi, anadili gibi konuştuğu gibi ikinci bir dile de ihtiyacı vardır. Anadili dersi okullarda çok dilli çocuklar ve gençler için bir eğitim fırsatıdır. Öğrenciler birlikte getirdikleri anadillerini okullarda daha da geliştirebilirler. Eğitim kurumlarında dillerin öğretilmesi ve tanınması gerekmektedir. Almanya’daki okullarda kaliteli ve yaygın bir anadili öğretimi oluşturmak  hâlâ zaman alan uzun bir süreçtir.

Dil sadece bir ifade aracı değil, aynı zamanda bilgi, birikim aktarma ve dolayısıyla kültürel çeşitliliği sağlama aracıdır. Bu nedenle dil katılımın anahtarıdır. Öğrencilerimiz artık iki dilli veya çok dilli büyümektedirler. Bu dilsel ve kültürel kaynaklar birer potansiyeldir ve okulların rengarenk görünümüne katkıda bulunur!

Anadili Günü’nde bu dilsel çeşitliliğin ve bireysel çok dilliliğin tanınmasının sosyal uyumun merkezi olduğunu vurguluyoruz! Bundan demokrasiyi güçlendirmek isteyen herkesin dilsel çeşitliliği vazgeçilmez bir kaynak olarak kabul edip desteklemesi gerektiği sonucu çıkar.

Biz dilsel çeşitliliğin soyut bir kavram olmadığına inanıyoruz: Küreselleşen dünyada anadili birçok insanın kimliğini oluşturur.

“Anadili kaybolmaması gereken bir hazinedir!”

Orhan Güner     Zülfü Gürbüz      Ayla Erfidan        Bilge Yörenç        Hikmet Cenger-Doğan
ASTÖB                NRW TÖB            NRW TÖD              TÖDER                       TÖDER