Din görevlisi Adem Mucuk, Almanya’da çok yaygın olan bit pazarı (Flohmarkt) ile ilgili izlenimlerini Almanya’dan Haberler okuyucuları için kaleme aldı. Bugün -Pazar günü- Almanya genelinde olduğu gibi bulunduğum şehirde de..
Din görevlisi Adem Mucuk, Almanya’da çok yaygın olan bit pazarı (Flohmarkt) ile ilgili izlenimlerini Almanya’dan Haberler okuyucuları için kaleme aldı.
Bugün -Pazar günü- Almanya genelinde olduğu gibi bulunduğum şehirde de Flohmarkt (İkinci el bit pazarı) vardı. Almanya’ya geldiğim andan beri gitmeye çalışırım. İnsanlar hem hafta sonunu değerlendirmek hem de ihtiyaçlarını ucuza gidermek için bit pazarlarına akın ediyorlar. Bu pazarlardan beni etkileyen gözlemlerim hep şunlar olmuştur:
1-Almanlar gördüğüm kadarıyla genellikle eşyaları eskitmek için değil, ihtiyaçlarını gidermek ve daha sonrasında başkalarının da istifadesine sunmak için konumu ve maddi durumu ne olursa olsun onu ya bu tür pazarlarda ya da internet üzerinden satışa sunuyorlar ve bundan da hiç gocunmuyorlar.
2-Maddi durumu iyi olmasına rağmen pazara gelip ikinci el eşya alanlar bunu bir gurur vesilesi görmüyorlar ve belki de zenginliğini bu tür tasarruflara borçlular.
3-Bu pazarlar aynı zamanda orta ve alt gelirdeki insanlara daha çok hitap ediyor diyebilirim, çünkü ekonomik anlamda gelir düzeyinde uçurumlar her yerde olduğu gibi burada da var ve dolayısıyla bu tür yerler onlar için birer fırsat.
4-Buralar aynı zamanda bir karnaval havasında geçiyor. Çocuklar için eğlence, Pazar gününü evinde geçirmek istemeyenler için bir tür gezinti ve değişiklik oluyor. Her türlü yiyecek ve içeceği buralarda bulmak mümkün olunca bir piknik havasına dönüşüyor.
5-Beni en çok etkileyen ise standlarda o kadar ürünler görüyorsunuz ki “Bunu kim alır acaba?” diyeceğiniz o kadar absürt objelerle karşılaşıyorsunuz ki bir bakıyorsunuz onun taliplisi hemen onu alıvermiş. Demek ki her satılanın bir alıcısı varmış.
6-O kadar çok çeşitlilikle karşılaşıyorsunuz ki insanın tasarım ve üretkenlik sınırlarının ne kadar büyük olduğunu anlıyorsunuz. Allah’ın insana verdiği kabiliyetlerin ve insanın ne kadar farklılıklarla donatılmış olduğunu görüyorum ve herkes bir başkasının ürettiğiyle başkasına yardımcı oluyor ve ihtiyaçlar dengesi oluşuyor.
7-Bu pazar sayesinde en eski ürünler bile el değiştire değiştire popülerliğini ve değerini korumaya devam ediyor. Antika değerindeki ürünler revaçta. Kitap standlarının çokluğu da ilgimi çekti bu arada.
8-Bizim Türkiye’deki pazarlardan bir farkı da kimse malını satmak için bağırmıyor ve gelip geçenleri standına çağırmıyor. Kimin neye ihtiyacı varsa veya ilgisini farklı bir şey çekiyorsa o oraya yöneliyor zaten ve kimse malını övmüyor. Böyle de olması güzel değil mi? Aynen fikirlerini ve inançlarını ortaya koyup kimseyi ona zorlamamak gibi. Her satıcının bir alıcısı bulunuyor, yeter ki müşterinin ilgisine ve ihtiyacına hitap etsin
9-Satıcıyla pazarlık yapabiliyorsunuz. Genellikle de orta yol bulunuyor. Fiyatlar gerçekten çok uygun. Ben, bana lazım olan birkaç parça hobim olan malzemeler aldım. Hem yeniydi hem de ucuz. Piyasada 10 -15 Euro olan birkaç eşyayı 1,5 Euro’ya aldım. Herkes bu pazardan memnun ve kazançlı ayrılıyor. Haftaya Oldenburg’da daha büyük yapılacak olan pazarı merakla bekliyorum.
Herkese selamlar
Adem Mucuk